Bağımsızlıktan Günümüze Somali

BAĞIMSIZLIKTAN GÜNÜMÜZE SOMALİ

Somali, Afrika Boynuzu’nda bulunan ve etrafında Kenya, Etiyopya ve Cibuti ile sınırları olan bir ülkedir. Aynı zamanda kuzeyinde Aden Körfezi ve doğusunda Hint Okyanusu bulunmaktadır. Somali’nin bu stratejik konumu birçok devletin dikkatini buraya yöneltmiştir ve bu nedenle Somali günümüze kadar inişli çıkışlı birçok süreç geçirmiştir. Başkenti Mogadişu olan Somali Cumhuriyeti aynı zamanda kıtadaki en uzun sahil bölgesine sahip olması dolayısıyla da oldukça önemlidir. 

Somali Cumhuriyeti’ne kendi tarihi çerçevesinde bakacak olursak Somali’nin bağımsızlık kazanıp bir devlet haline gelmesi 1960 yılına denk gelmektedir. Bundan öncesinde ise Somalililer devletsiz toplumlar olarak hayatlarını sürdürmüşler veya farklı krallıkların himayesine girmişlerdir. Somalililer bu devletsiz dönemlerinde eşitlikçi klanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam öncesi dönemde Aksum Krallığı himayesine girmişlerdir. İslami dönemde ise Arap kabilelerinin bölgeye gelerek Zeyla’da bir sultanlık kurmalarıyla Somlililer, İfat ve Adel Sultanlıkları yönetimine girmişlerdir. Her ne kadar bazı krallıklara bağlı olsalar da yaklaşık 30 klan ile sömürge dönemine kadar herhangi bir baskı altında olmadan yaşamlarını sürdürmüşlerdir. 

Sömürgecilik döneminde Portekiz, Afrika Kıtası’nın batı sahillerinden güneyine kadar ilerleyerek Kızıldeniz’e girmiş ve Mogadişu’yu uzun süre bombalamıştır. O dönemde Mısır’ı alan Osmanlı Devleti, Mekke ve Medine’ye saldırma ihtimali olan Portekiz’i engellemek istemiştir. Harar Sultanı Ahmed b. İbrahim el-Gâzî, Portekiz ve müttefiklerine direnirken Somalili Müslümanlar ve Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman da ona destek olmuştur. Ancak Adel Sultanlığı’nın yıkılmasıyla bölge müslümanları sahil kıyılarına gerileyerek buraya yerleşmiş, sonrasında Osmanlı Devleti desteğiyle verilen uzun mücadeleler sonucu Uman Sultanlığı himayesine girmişlerdir. 

Osmanlı Döneminde sömürge faaliyetleri uzun süre engellenmiş olsa da Osmanlı’nın zayıflamasıyla beraber sömürge devletleri atağa geçmiştir. Somalililerin, kabileler halinde yaşamlarını sürdürdükleri için merkezi bir askeri yapıları olmamaları nedeniyle sömürgecilik döneminde sömürge devletlerine karşı bir araya gelebildiklerini söyleyemeyiz. Sömürge dönemine kadar birçok kabile etnik kimlik ile öne çıktığı için bu dönemde milliyetçi bir kimlik ile karşı koyamamışlardır.

Somalililerin bu kültürel yapısına rağmen yine de bazı önemli direniş hamlelerinden bahsedebiliriz. Ancak bu direniş hamleleri bir devlet kurma amacıyla veya milliyetçi bir politika ile yapılmamış, misyonerlerin bölgede faaliyet göstermesiyle beraber İslamiyet’i korumak amacıyla yapılmıştır. Bağımsızlık mücadelesi direnişçilerinden Muhammed b. Abdullah Hasan, Somali’nin kuzeyinde yaklaşık yirmi sene boyunca sömürge devletleri ve onların müttefikleri ile savaşmıştır. Sömürgeci devletler bu direniş karşısında yenilmiş ve kısa süreliğine de olsa bölgenin iç kesimlerinden uzaklaşmıştır. Muhammed b. Abdullah Hasan kısa süre için kabileleri birleştirmeyi başarmıştır. Sömürge devletleri, kabileleri birbirlerine karşı harekete geçirerek sürekli rekabete düşmelerini sağlamıştır. Bu nedenle Muhammed b. Abdullah Hasan öncülüğündeki birleşme uzun süreli olamamıştır. Sonrasında Muhammed b. Abdullah Hasan öldüğü zaman İtalya’nın bu toprakları işgal etmesi engellenememiştir. Bir diğer bağımsızlık hareketi ise sömürge devletleri arasında paylaşılan Somali topraklarını tek çatı altında toplamak isteyen Somali Gençlik Cemiyeti’dir. Somali Gençlik Cemiyeti diğer direnişlerden farklı olarak milliyetçi bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu cemiyet, İtalya’nın işgaline karşı çıkarak İngiliz yönetimi ile uyum halinde olmuştur. Aynı zamanda Somalililerin kültürel yapılandırmaları olan kabilecilik geleneğinin geride bırakılmasını desteklemiştir. 

  1. yüzyıl itibariyle sömürgecilik döneminde Somalililerin yaşadığı bölge yalnızca İtalya’nın değil, İngiltere, Fransa ve Habeş Krallığı’nın da hedefi haline gelmiştir. Sömürgeciler bölgedeki kabileler ile çeşitli anlaşmalar yapmıştır. İngiltere ve İtalya arasında çekişmeler olmuş, iki yönetimin Somali’deki sınırlarını belirleyecek bir protokol imzalanmıştır. İngiltere, Zelya iskelesi ve Somali soylularının yaşadığı Kenya’nın kuzey bölgesini alırken; İtalya ise Somali’nin güney ve doğu bölgesini ayrıca yine Somali soylularının yaşadığı Etiyopya’nın güney bölgesini almıştır. Sömürgecilik döneminde Somali toprakları 5 parçaya ayrılmıştır: Fransız Somalisi (Cibuti), İngiltere Somalisi (Somaliland), İtalyan Somalisi, Ogedan Bölgesi Habeşistan İmparatorluğu, Kuzey Kenya İngiliz sömürgesi.

1960 yılında bağımsızlığını ilan eden Somali Cumhuriyeti, İtalyan Somalisi ve Somaliland’ı kapsamaktadır. Bağımsızlıkla beraber Somali Gençlik Birliği Başkanı Aden Abdullah Osman iktidara geçmiş ve 9 yıl sonra yerini Abdurreşid Ali Şîrmâki’ye bırakmıştır. Ancak hemen sonrasında Abdurreşid Ali Şîrmâki öldürülmüş ve yerine gelen Mûsâ Bokor’a ise askeri darbe yapılarak yönetim ele geçirilmiştir. Askeri darbe ile iktidara geçen Siad Barré, bu dönemde uluslararası ilişkilerini geliştirmiş ve en çok Sovyetler Birliği’nden destek almıştır. Somali, 1974 yılında SSCB ile dostluk anlaşması imzalayan ilk Afrika ülkesidir. Somalililerin yaşadığı ve Etiyopya’ya bağlı bulunan Ogedan bölgesi için yapılan savaşta Sovyetler Birliği kendi çıkarları için Etiyopya’yı desteklemiş ve bunun sonucunda dostluk anlaşması feshedilmiştir. Sovyetler Birliği’nin bu tavrından sonra Barré, 1974 yılında Arap Birliği’ne katılmış ve ilerleyen zamanlarda Batı Blok’una yakınlaşmıştır. Somali Cumhuriyeti, Ogedan Savaşı’nda her ne kadar Batı desteği alsa da savaşı kaybetmiştir. Savaş sonrasında ülkede mülteci sorunları ortaya çıkmış, klanlar arası ayrışmalar kendini göstermeye başlamış, doğal afetlerin ve sömürge devletlerinin etkileriyle ekonomi zayıflamıştır. Barré’ye karşı iç ayaklanmalar başlamış ve sonrasında Barré ülkeyi terk etmek durumunda kalmıştır. Uzun yıllar süren iç savaş sırasında iktidara sırasıyla Ali Mehdi Muhammed Ferah Aydid, oğlu Hüseyin Muhammed Aydid geçmiş 2004 yılında ise parlamenterler tarafından Abdullah Yusuf Ahmed Nairobi devlet başkanı seçilmiştir. 

Siad Barré, yönetime geçtiğinde ülkedeki kültürel siyasi yapılanmayı bitireceğini söylemiş ancak iktidarda olduğu sürece kabileler arasında ötekileştirici politika izlemiştir. Kendisi ülkeyi terk ettikten sonra ise kabileler kendi aralarında uzlaşamamış ve uzun yıllar sürecek çatışmalar bu dönemde patlak vermiştir. Ülkedeki iç çatışmalar nedeniyle yaklaşık 50.000 kişi, açlık nedeniyle 300.000 kişi ölmüş ve aynı zamanda kuraklık, hastalık gibi sosyal ve ekonomik krizlerle beraber ülke oldukça kötü bir duruma sürüklenmiştir. BM, yaşanan krizler için ülkeye UNOSOM I, UNOSOM II ve UNITAF gibi yardımlar düzenlemiştir ancak bu yardımların başarılı olmadığı görülmektedir. Somaliland bağımsızlığını ilan etmiş, kabileler arası çatışmalar devam etmiş ve kendi yönetimlerini kurmaya başlamışlardır. 2000 yılında ise BM tarafından Somali için Geçici Federal Hükumet kurulmuş ancak bu hükumet de merkezi bir siyasi yapı oluşturamamış ve muhaliflerinden tepki almıştır. İslami Mahkemeler Birliği bu muhaliflerin başında gelerek Geçici Federal Hükumeti tanımamış, ona destek veren kabileler ve müttefikleri ile savaşmıştır. 2006 yılında ülkenin büyük bölümünü ele geçirmiş ve sonrasında Geçici Federal Hükumet ile anlaşmıştır. ABD, İslami Mahkemeler Birliği’nin el-Kaide terör örgütü ile iş birliğinin olduğunu söyleyerek, Etiyopya’nın da desteği ile silahlı grupları İMB’ye yönlendirmiş ve sonucunda İMB geri çekilmek zorunda kalmıştır. 2007’de ise İMB ve Geçici Federal Hükumet arası görüşmelerden rahatsız olan İMB’nin silahlı kolu, El-Şebab örgütünü oluşturmuştur. El-Şebab günümüzde hala Somali’deki varlığı devam ettirmekte ve asker-sivil tanımadan insanları öldürmektedir. 

Somali günümüzde hala “devletleşme” mücadelesi vermektedir. Kültürel öğeler nedeniyle geçmişinde devlet tecrübesi yaşamamış Somali halklarının, günümüzde de tam olarak bir devlet altında birleştikleri söylenemez. Somali’de yaşanan sosyal ve ekonomik krizlerin kaynağında aslında kültürel yapıları nedeniyle parçalanmış yerli halk bulunmaktadır. Bölgesel, dilsel ve kültürel olarak parçalanmanın hala sürdürülmesi, ülkeyi ve ülke sorunlarını daha karmaşık hale getirmektedir. Sömürge döneminde bu parçalanma sömürgeyi kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda kabilelerin sömürgeci devletler tarafından birbirlerine karşı manipüle edilmesi ve kullanılması sonucunu doğurmuştur. Ötekileştirmeye zaten meyli olan Somalililer, dış aktörlerin iç meselelere karışmasıyla çıkmaza girmiş ve bu nedenlerle Somali’de hala bir istikrar sağlanamamıştır. 

 

SERRA OMAY

 

KAYNAKÇA

Ali, Hana Hamoud. “Somali Çatışmasında Klan Kimliğinin Önemi”. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, 2019. https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/73048/632193.pdf?sequence=1&isAllowed=y (Erişim: 02.07.2021)

Kavas, Ahmet. “Osmanlı Afrika İlişkileri”. 2006. https://tasam.org/tr-TR/Icerik/383/osmanli_-_afrika_iliskileri (Erişim: 01.07.2021)

Kavas, Ahmet. “Tarihten Bugüne Somali”. 2017, 8, 16. https://www.afam.org.tr/wp-content/uploads/2017/10/AFAM.Rapor-5-Tarihten-Bug%C3%BCne-Somali.pdf (Erişim: 02.07.2021)

Köksal, Aydoğan, Kavas, Ahmet. “Somali”. İslam Ansiklopedisi. C. 37 (İstanbul: TDV, 2009) 372-373.

Kıvanç, Ümit. “Afrika Boynuzu”. Birikim Dergisi 45:1978 21-32. https://birikimdergisi.com/images/UserFiles/images/Spot/70/45/afrika_boynuzu_.pdf (Erişim: 02.07.2021)

Özkan, Mehmet. Doğu Afrika Jeopolitiği ve Türkiye’nin Somali Politikası. Ankara: SETA Yayıncılık, 2014.

Şahin, Bilge. “Somali’de Devletsizlik Deneyimi” Yüksek Lisans Tezi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, 2013. 36-44, 49-54. https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/31014/BilgeSAHINtez.pdf?sequence=1 (Erişim: 01.07.2021)

Leave A Comment

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)