Doğu Akdeniz Siyaseti ve Libya

DOĞU AKDENİZ SİYASETİ VE LİBYA

Akdeniz; Avrupa, Asya ve Afrika Kıtası’nı buluşturan bir konumda bulunmaktadır. Geçmişte denizaşırı ticaret yolları güzergahı buradan geçmiş ve büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu yönüyle oldukça köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Günümüzde de Akdeniz ve özelinde Doğu Akdeniz üzerinde büyük güçler tarafından sürdürülen rekabetin kaynağı da bu çerçevede oldukça eskiye dayanmaktadır. Dolayısıyla Doğu Akdeniz, son yıllardaki doğal kaynakların keşfi ile uluslararası gündemi daha çok meşgul etmeye başlamış, buraya kıyısı olan ülkelerin deniz yetki alanlarını sınırlandırması konusundaki faaliyetleri hızlandırmış ve bu ülkelerin sınırlar konusundaki tartışmalarına neden olmuştur.

Keşfedilen doğal kaynak rezervleri çoğu ülkenin dış politikalarında önemli bir yer edinmektedir. Özellikle doğal gaz ve petrol faaliyetleri günümüz dünya siyasetinin merkezini oluşturmaktadır. (Yaycı, 2011; 2) Doğu Akdeniz özelinde ise Libya stratejik açıdan önemli bir konumdadır. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi olan Libya, OPEC’e göre dünya petrol rezervlerinin %4,1’ine sahiptir. Aynı zamanda 48 milyar varil petrol rezervi ile Afrika Kıtası’nın en büyük petrol yataklarına ev sahipliği yapmaktadır. Doğal gaz rezervleri açısından da zengin olan ülkenin kanıtlanmış 1,505 bcm doğal gaz rezervi bulunmaktadır. Bu oran ile Libya; Nijerya, Cezayir ve Mısır’dan sonra Afrika Kıtası’nın en önemli dördüncü doğal gaz üreticisi konumundadır. Libya’nın Doğu Akdeniz’deki stratejik konumu ve dolayısıyla sahip olduğu zengin doğal kaynaklar onu küresel alanda bir hedef kılmaktadır. Sömürge geçmişinde bu sebeple olumsuz olaylar yaşamıştır. Bağımsızlık sonrasında ise çeşitli iç karışıklıklara sahne olmuştur. Her ne kadar önemli oranda doğal kaynakları olsa da yaşadığı iç karışıklıklar nedeni ile bu doğal kaynakları yeteri kadar değerlendirememekte ve bu durum da Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri etkilemektedir. Bu nedenle Libya’nın kendi içinde yaşadığı durum içsellikten çıkmış, bölgesel ve hatta küresel alana taşınmıştır. Küresel güç mücadelesinin petrol ve doğalgaz gibi kaynaklar ile sürdürüldüğü düşünüldüğünde de Libya’nın iç karışıklıkları çoğu ülkenin müdahale etmek isteğinde olduğu bir durumdur. Hatta öyle ki, Libya’nın Doğu Akdeniz’deki uluslararası güç mücadelesini şekillendirme potansiyeli bulunmaktadır. (Polat, 2020; 209)

Libya’nın iç savaşı Kaddafi dönemine dayanmaktadır. Muammer Kaddafi, darbe ile iktidara gelmiş ve 42 yıl boyunca ülkeyi yönetmiştir. Kaddafi devlet başkanı olduğu dönemde kendi çıkarına uygun politikalar geliştirmesi nedeni ile eleştirilmiştir. Ülkede Kaddafi’ye karşı çıkan ayaklanmalar 2011 Arap Baharı ile farklı bir boyut kazanmış ve Kaddafi’nin linç edilerek öldürülmesi ile sonuçlanmıştır. Kaddafi’nin öldürülmesinden hemen önce bürokratların, askerlerin, kabilelerin ve dini cemaatlerin katılımlarıyla Ulusal Geçiş Konseyi kurulmuş ve bu konsey ülkenin meşru yönetimini oluşturmuştur. (Devecioğlu, 2019) Kaddafi sonrası ülke kaosa sürüklenmiştir. Ulusal Geçiş Konseyi meşru hükumet sayılmış olsa da 2014 ile başlayan darbe girişimleri sonrasında ülke siyasi olarak ikiye bölünmüştür. Bir yanda Tobruk’ta Temsilciler Meclisi bulunurken diğer yanda ise Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti bulunmaktadır. Ulusal Mutabakat Hükümeti BM ve AB gibi uluslararası kurumlar tarafından meşru sayılmış; Halife Hafter’in yönetiminde olan Temsilciler Meclisi’ni ise BAE ve Mısır gibi ülkeler tanımıştır. 2019 yılında ülkenin doğusuna hâkim olan Halife Hafter, Trablus’a saldırı başlatmış, Trablus’a girememekle beraber yüzlerce insanın ölümüne neden olmuştur. Buna karşın BM destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti de karşı saldırıya geçmiş ve ülkede bir iç savaş çıkmıştır. Bu iç savaşta Halife Hafter’e Rus paralı askerleri, Çadlı silahlı isyancılar, Cancavid Milisleri ve BAE sihaları destek vermiştir. (Canlı, 2019)

Libya iç savaşının taraftarları revizyonist ittifak ve statükocu ittifak olacak şekilde ikiye ayrılmakta, Revizyonist ittifak BAE, Mısır, Rusya, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün’den oluşurken; statükocu ittifak grubunu ise Türkiye ve Katar oluşturmaktadır. (Polat, 2020) Revizyonist ittifak ülkeleri Halife Hafter ve ordusuna askeri ve ekonomik yardım sağlarken; statükocu ittifak ülkeleri ise Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne desteklerini bildirmiş ve gerek askeri, gerek diplomatik olarak yardım sağlamıştır.

Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek veren Türkiye’nin Libya politikasına bakıldığında hukuki açıdan meşru ve tutarlı bir politika izlediği görülmektedir. (Polat, 2020) Kaddafi döneminde Libya’nın iç işlerine müdahale edilmemesini savunmuş, Kaddafi’nin devrilmesinden sonra ise kurulan meşru hükümeti desteklemiştir. 2019 yılında Ulusal Mutabakat Hükümeti başkanı Fayiz Serrac Türkiye’yi ziyaret etmiş ve görüşme sonrasında iki önemli anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşmalar iki ülkenin uluslararası haklarının korunmasını amaçlayan “Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası” ve “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” anlaşmalarıdır. Türkiye’nin Libya’ya verdiği askeri destek veya imzalanan anlaşmalar Libya’nın milis gruplara karşı başarı kazanmasına yardımcı olmuştur. Bu çerçevede Türkiye, Libya’nın istikrarını sağlamaya yardımcı olacak adımlar atmaktadır.

Sonuç olarak Doğu Akdeniz özellikle son yıllarda keşfedilen doğal kaynaklar nedeni ile oldukça önemlidir. Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler, sınır konusunda sürekli karşı karşıya gelmektedir. Libya, Doğu Akdeniz’deki konumu nedeni ile hem bölgesel hem küresel alanda bir hedef olmuştur. Libya iç krizi ise küresel güç mücadelesini sürdüren ülkelerin Libya’ya müdahale etmeleri sonucunu doğurmuştur. Libya’daki taraftarlar ikiye ayrılmış, bir tarafta meşru hükumet olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni destekleyen ülkeler bulunurken; diğer tarafta ise Halife Hafter ordusunu destekleyen ülkeler bulunmaktadır. Bu bölünmeler ile taraftarlar Libya iç savaşından kendine pay çıkarmakta ve bölgedeki nüfuzunu artırmaya çalışmaktadır. Libya’ya yapılan bu dış müdahaleler yıllardır ülkede bir istikrar sağlayamamıştır. Günümüzde Libya’da milislerin hala varlık gösterdiği ve dış müdahalelerin de devam ettiği düşünülürse Libya’nın istikrarının sağlanmasının oldukça vakit alacağı aşikârdır.

 

SERRA OMAY

 

 KAYNAKÇA

Leave A Comment

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)