İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE BİLGİ EKSİKLİĞİ
İnsanlığın en başından beri dünyamız, coğrafi ve iklimsel olarak değişimlere uğramıştır. Günümüzün önemli gündem maddelerinden birisi olan iklim değişikliği yeryüzündeki yaşamı açıkça tehdit etmektedir. İklim değişikliği; yükselen sıcaklıklara, ekstrem hava olaylarına, deniz seviyesinin yükselmesine sebep olarak canlı yaşamını tahrip etmektedir. Bu değişiklikten etkilenen gruplardan birisi de insan topluluklarıdır; Sahra Altı Afrika’da etkisini gösteren uzun süreli kuraklık, Pasifik bölgesinde gerçekleşen tropik fırtınalar gibi felaketler günümüzde milyonlarca insanı etkilemektedir.
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli tarafından sunulan raporda iklimin insan faaliyetleri sonucu değiştiğinin ve bu faaliyetlerin sonucunda küresel ısınmanın son iki bin yıldır görülmemiş seviyeye çıktığının altı çiziliyor. (Birleşmiş Milletler Türkiye, 2021) İklim değişikliğinin etkileri dünyanın her yerinde hissedilse de zararları en çok yoksul ve savunmasız topluluklar tarafından hissedilecektir. Yoksulluk, sosyal marjinalleşme, cinsiyet engelleri, yaş veya tehlikeler karşısında kendilerini nasıl hazırlayacaklarına dair bilgi eksikliği olan insanlar en fazla risk altında olanlardır. Bundan dolayı iklim değişikliğinin insani krizleri arttırması anlamına gelmesi muhtemeldir. (UN Policy Development and Studies Branch, 2009)
Yoksul ülkelerin tarihsel karbon emisyonlarındaki payı çok düşüktür. Bugünün emisyonlarıyla, dünyanın en zengin %1’i, en yoksul %50’nin toplamından daha fazla karbon emisyonu üretiyor. Daha yoksul ülkeler, geçim kaynakları ve yiyecekleri için doğaya daha fazla bağımlı oldukları ve iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için yeterli ekonomik kaynaklara sahip olmadıkları için aşırı hava olaylarının etkilerine karşı daha savunmasızdırlar. Son 50 yılda aşırı hava olaylarından kaynaklanan ölümlerin üçte ikisi en yoksul 7 ülkede meydana geldi. Bu olayların ise kuraklık, yangın ve sel kaynaklı olduğu kaydedilmiştir. (Kraemer, 2021)
İklim değişiklerinin bir sonucu olarak 1960’lardan beri küçülme trendi gösteren Çad Gölü’nde insani bir kriz yaşanmakta; küçülen gölün aksine çevresinde büyüyen popülasyon gölün içinde bulunduğu durumu kötüleştirmektedir. Değişen hava koşulları ve bilinçsiz su kullanımı ile arazilerin aşırı ısınması nedeniyle Çad Gölü büyük ölçüde kurumuştur. Cezayir, Libya, Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti dolaylı olarak bağlantılıdır; Orta ve batı Afrika’nın kalbi olan göl, büyük bir tatlı su havzası olması nedeniyle bölge ekonomisinin ana kaynağıdır. Shari (Chari) ve Logon nehirlerinin beslediği bu havzada, yerel halk ağırlıklı olarak tarım ve balıkçılıkla geçiniyor. Ancak yağış rejiminin değişmesi ve kara yüzeyindeki sıcaklığın artması bölgenin su döngüsünü bozmuş ve kuraklıklara neden olmuştur. (Afrika Araştırmacıları Derneği, 2021)
Çad Gölü bölgesinde yaklaşan kıtlığa engel olmak için ülkeleri içinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı kamplara gıda yardımı yapılmıştır. Ancak gıdaları pişirmek için yakıt sağlanmaması kampların çevresinde yakıt için ormanların tahribatına yol açmıştır. Bu tahribat kamp sakinlerinin iklim değişikliği ile başa çıkmasını zorlaştırmıştır. Aşırı yağışlarda su baskınını önleyen ve kurak mevsimlerde kampı toz fırtınalarından koruyan tampon görevindeki ağaçların eksikliğinden dolayı sel, kampta ciddi hasara neden olmuş ve toz fırtınaları gelecek hasada büyük zarar vermiştir. Ayrıca hayvan otlatmak için gereken gölgenin de eksilmesiyle kamp yaşanmaz bir hale gelmiştir. (Susanne Wolfmaier, 2019)
Sıcaklığın artması ve yağışların azalması ile etkisini gösteren kuraklık iklim değişikliğinin getirdiği kaçınılmaz afetlerden birisidir. Türkiye’de ve dünyada nüfus artışı ve artan gıda ve enerji ihtiyacı su kaynaklarını baskı altına almaktadır. Küresel iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkisi artık yadsınamaz bir gerçektir. Resmî açıklamalara göre 2014 yılı itibarıyla Türkiye, 1961’den bu yana rekor kıran en kurak yılı yaşamıştır. Kuraklığın etkileri özellikle büyük şehirlerde su talebinin karşılanmasında güçlüklere neden olmakta; ayrıca suyun daha yoğun kullanıldığı tarım sektörünü de doğrudan etkilemektedir. Özellikle kuru tarım ürünlerinin üretim miktarının azalması, hububat ve diğer gıda maddelerinin fiyatlarında artışa neden olmuştur. (Maden, 2014)
Yale Üniversitesi tarafından yapılan ‘İklim Değişikliği Hakkında Uluslararası Kamuoyu’ adlı araştırmada Türkiye’de yaşayan insanların iklim değişikliği hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğu gözlemlenmektedir. Araştırmaya dahil olan katılımcıların yüzde 7’si iklim değişikliği hakkında hiç bilgisi olmadığı, yüzde 25’inin konuya dair çok az bilgisi olduğu, yüzde 51’in ortalama düzeyde bilgisi olduğu ve yalnızca yüzde 16’sının konu hakkında fikir sahibi olduğu ifade ediliyor. (Yale University, 2021) ‘Dünya Meteoroloji Örgütü Başkanı Michel Jarraud daha önce insanların dünyanın iklimine bilgisizlik nedeniyle zarar vermiş olabileceklerini vurgulamış ve “Artık bilmiyordum demek iyi bir bahane değil” diye konuşmuştur.’ (BBC News, 2014)
Sonuçları son günlerde dünya üzerindeki herkes tarafından gözle görülür biçimde hissedilen iklim değişikliği hakkında acil aksiyon alınmalıdır. Birleşmiş Milletler raporunda açıkça belirtildiği gibi iklim değişikliğinden en çok etkilenecek gruplardan birisi de konuya dair bilgi eksikliği olan insanlardır. ‘Dünya Meteoroloji Örgütü’ne (WMO) göre, ‘bilgisizlik’ iklim değişikliği, küresel ısınma gibi çevre sorunları ile mücadeleyi zorlaştıran en önemli etmendir.’ (Quaile, 2009) Ülkemiz literatüründe konuya dair yazılan makalelerin kısıtlı sayıda olması bizleri iklim değişikliğine karşı savunmasız hale getirmektedir. Alınabilecek aksiyonlardan en önemlisi ve daha az maliyetlisi konuya dair kamuoyu oluşturabilmek. Türkiye’nin Paris Antlaşması’na taraf olmasıyla birlikte ismi değişen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İklim Değişikliği Eğitim Modülleri hazırlanarak, halkın konu hakkında farkındalığının arttırılması amaçlanmaktadır. İnsani krizlerde ve toplumsal olaylarda halka ulaşmada en etkili araçlardan olan STK’ların eylem planlarında iklim değişikliğinin de bulunması konuya dikkat çekebilmek ve aksiyon almak için çok önemlidir.
ÖMER FARUK GÜNEŞ
Kaynakça
Afrika Araştırmacıları Derneği. (2021). AFAM: https://afam.org.tr/cad-golu-havzasi-iklim-degisikligi-ve-bolgesel-etkileri/ adresinden alındı
BBC News. (2014). https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/03/140331_iklim_raporu adresinden alındı
Birleşmiş Milletler Türkiye. (tarih yok). https://turkey.un.org/tr/139350-hukumetlerarasi-iklim-degisikligi-paneli-kuresel-isinma-insan-kaynakli-ve-daha-once adresinden alındı
Birleşmiş Milletler Türkiye. (2021). https://turkey.un.org/tr/139350-hukumetlerarasi-iklim-degisikligi-paneli-kuresel-isinma-insan-kaynakli-ve-daha-once adresinden alındı
Kraemer, D. (2021). COP26’dan yoksul ülkeler ne talep ediyor? BBC News : https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-59171522 adresinden alındı
Maden, T. E. (2014). Aljazeerea Türk. Türkiye’de kuraklık ve yakıcı etkileri: http://www.aljazeera.com.tr/gorus/turkiyede-kuraklik-ve-yakici-etkileri adresinden alındı
Quaile, I. (2009). https://www.dw.com/tr/iklim-de%C4%9Fi%C5%9Fikli%C4%9Fine-%C3%A7are-aran%C4%B1yor/a-4611890 adresinden alındı
Susanne Wolfmaier, J. V. (2019). Climate change, conflict and humanitarian action.
UN Policy Development and Studies Branch. (2009). Climate Change and Humanitarian Action: Key Emerging Trends and Challenges.
Yale University. (2021). International Public Opinion On Climate Change.