Fas’ın Enerji Krizine Çözüm Arayışları: Yeşil Enerji Stratejisi Analizi

Dünyada yaşanan krizlerin ardından doğalgaz ve petrol fiyatlarının artmasıyla ülkeler ‘Yeşil Enerji’ kapsamında yenilenebilir kaynaklara doğru hareket etmeye başladılar. Ülke içinde yüksek oranda rüzgâr, güneş ve hidrokarbon özelliklerine sahip olan Fas yönetimi bu doğal kaynaklarını arttırma noktasında proje girişiminde bulunmuştur. ‘Yeşil Enerji’ projesi ile yola başlayan Riyad yönetimi enerji maliyetlerini düşürmek adına 2030-2050 yılları arasında yenilenebilir kaynaklı enerji üretim oranını yükseltmeyi hedefledi. Bu hedef doğrultusunda devlet bütçesinden önemli ölçüde kaynak alan yönetim, projeyi hayata geçirmeyi amaçlayarak başta BAE olmak üzere İngiltere ve ABD ile iş birliği bünyesinde ortaklık kurmuştur. Toplamda Fas’ın bu proje için 5,2 milyar dolar bütçe ayırması ortaya birçok endişeyi de beraberinde getirmektedir. Örneğin endişelerin başında bu kadar yüksek bütçenin olması işin sonunda istenilen düzeyde hedeflerin gerçekleşmeme olasılığının da mevcut olduğu vurgusu yapılmaktadır. Böyle bir olumsuzluğun gerçekleşmesi sonucunda dış ticareti alanını zedeleyici bir yapıya sürüklemesi tahmin edilmektedir. Tüm bu endişeleri ortadan kaldırmak adına Fas’ın projeyi hukuki zemine oturtulması için 13-09 sayılı kanunu çıkartarak daha hızlı bir sürecin içerisine girmiştir. Yürürlüğe giren bu kanun ile yenilenebilir enerji sektörünün serbestleştirilmesi sağlandı. Böylece özel şirketlerin yenilenebilir elektrik üretiminde katkı sağlamasına ve uluslararası rekabetin önü açılmasına imkân verilmiştir. Bu kapsamda yeşil enerji projesine dahil olan girişimcilere de daha kolay onay verilmesi ve arazi girişiminin desteği sağlanmış oldu.

Arap dünyasının en büyük üçüncü yenilenebilir enerji kapasitesine sahip olan Fas, uluslararası arenada yüksek ihracat oranına sahip olmak için ülke kaynaklarını en verimli şekilde kullanmayı hedeflemektedir. Böylece ihracat kalemini arttırarak ülke çapında yeşil enerji alanında öncül lider olmayı ve kendi kendine yetebilen elektrik üretimini gerçekleştirecektir. Ancak başında da değinildiği gibi proje büyük endişeleri de beraberinde getirmektedir. Eleştirmenlere göre enerji ihtiyaçlarının hedeflenen ölçüde karşılanamaması bütçe açığını da beraberinde getirerek ülkeyi kaosa sürükleyebilir. Ayrıca 90’lı yıllardan bu yana ülkede gerçekleşen büyüme oranı projenin başlamasıyla düşüşte olduğu da gözlemlendi. Bu durumda olası endişeleri giderek arttırmaktadır. Fakat bu proje kapsamında olumlu kazanımlar da gerçekleşmiştir. Örneğin ülkedeki işsizlik oranını azaltarak yaklaşık 10.000 kadar kişiye istihdam sağlandığı gerçeğini unutmamak gerekir.

Sonuç itibariyle Fas’ta yapılan Yeşil Enerji Projesi, yenilenemeyen enerji krizine yönelik fiyatların artmasıyla hız kazandı. Bu noktada küresel salgın olan Kovid19’un etkisi, Rusya-Ukrayna krizi sonrası yaşanan ambargo ve dünya çapında meydana kuraklık gibi sebepler yenilenebilir kaynaklara olan talebi giderek arttırmıştır. Fas yönetimin enerji konusunda bağımlılığını azaltması ülke ekonomisinde önemli kalem olan otomotiv, ulaşım vb. gibi sektörlerin gücünü de arttıracaktır. En nihayetinde 2050 yılları arasında yüzde 60 oranında yenilenebilir enerji üretiminin gerçekleşmesi Fas’ın ekonomik kalkınmasında ciddi destek sağlayacaktır. Böylece enerji alanında dışa bağımlılığını azaltıp bütçe açığını enerji ihracatıyla kapatacağı tahmin edilmektedir.

Yazan: Gamze Sertkayalı

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Divan Araştırma ve Eğitim Derneği’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Leave A Comment

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)