Filistin Haritalama

Etnik Dini Dağılım

Resmi adı ile Filistin Devleti, parlamenter demokrasi ile yönetilmekte olup devlet başkanı Mahmud Abbasdır. Etnik-Dini dağılım olarak:  : Yüzde 83’ü Filistin’li Araplardan oluşan nüfusun yüzde 17’si Yahudidir. Nüfusun %75’i Müslüman (çoğunluğu Sünni), %17’si Yahudi ve %8’i Hıristiyan ve diğer dinlere mensuptur. Daha öz anlatım(etnik) ile Gazze Şeridinin tamamı Arap, Batı Şerianın ise %87 Arap, %13 Yahudidir. Mezhep olarak(Müslüman): %99 Sünni Müslümanlar, % 1 Şii Müslümanlardır.

( https://www.deik.org.tr/uploads/filistin-ulke-bulteni-ekim-2017.pdf )

Önemli Otoyollar

Önemli otoyolların başında ilk sırada İsrail’in işgal ettiği batı Şeria’daki utanç duvarı(4730 kodlu otoyol) olarak adlandırılan duvarın hemen dibinde yer alıyor. Utanç duvarı olarak adlandırılmasının ve büyük tepkilere yol açmasının nedeni olarak Filistinlilerin kontrol noktalarından geçerek, İsrail güvenlik güçlerinin izni ile Kudüs’e girmesi olarak gösterilmektedir. İsraillilere otoyollar üzerinden imtiyaz sağlanırken ve otoyollar üzerinde kaçınarak direk Kudüs’e girmelerine olanak sağlarken Filistinli Müslümanlar için durum öyle değil. Filistinli Müslümanlar ise direk otoyol kontrol noktalarına yönlendiriliyor.

Haritalandırmada gördüğümüz üzere sağ taraftaki şemanın 1. Kısmında-otoyolda belirtildiği gibi anayolun her iki tarafına da el konulmuş durumda. 557. Otoyol içinde durum pek farklı değil, Filistin bölgesi içinde kalan altgeçit yollarına ulaşım genellikle kapılarla denetlenmekte. Kırmızı şeritlerle belirlenmiş olan yolların tamamında ise kontrol noktası görmek mümkün. 45. Otoyol ise birbirine paralel şekilde olup yol boyunca birbirlerinde ayrılmaktadır. 443. Otoyolun ise Filistin bölgeleri arasında seyahat ve anayola ulaşım sağlamaya çalışsa bile yol, barikatlar ile engellenmektedir.  60. Otoyol ise sadece İsraillilerin kullanabildiği köprü ve tüneller, batı Şeria’daki duvarın arkasına, İsrailli yerleşimcilerin bölgelerine bağlanmaktadır. Böylelikle İsraillilere özel 79 kilometrelik hususi bir yol ortaya çıkmış oluyor. Haritada gösterilen beyaz hat içindeki yollar ise sadece İsraillilerin kullandığı yol güzergâhlarıdır. Son durum şu şekilde özetlenebilir; Haritalandırmada belirtildiği üzere “ plakanızın rengi hangi yolu kullanacağınızı gösteriyor”.

Büyük Şehirler

Başkenti doğu Kudüs olan Filistin’in en büyük ve en önemli şehirleri olarak   Başlıca Büyük Şehirler: Doğu Kudüs, Gazze, Han Yunus, Cibaliye, El-Halil ve hayfa gösterilmektedir. Sondan başlayacak olursak hayfa: Akdeniz sahilindedir ve Filistin’in en önemli limanlarını barındırmaktadır. Petrol rafinerisi bu şehirde olduğu için büyük sanayi bölgelerine de sahiptir. El-Halil ise Beytüllahim şehrinin güneyinde yer almaktadır. Hz. İbrahim Camisi’ni barındıran tarihi bir şehirdir. 

(https://www.deik.org.tr/uploads/filistin-ulke-bulteni-ekim-2017.pdf )

Havalimanı ve Limanlar

2000 yılları başında Gazze havalimanı kullanılırken günümüzde Gazze havalimanı tadilat ve işlevsizlikle gündemde. Bombalandıktan sonra günümüzde tadilatı söz konusu olan ve birtakım görüşmeler yapılan Gazze havalimanı hala kapalıdır. Günümüzde Filistin halkının uluslararası anlaşmalar kapsamında Kudüs Uluslararası Havalimanı’nı (Kalendiya) kullanması gerektiği bilinmektedir. Ancak batı şeriada yaşan Müslüman-araplar(Filistinliler) için durum şöyledir: Tel Aviv kentindeki Ben Gurion Havalimanı’ndan seyahat edebilmeleri için İsrail ordusundan izin almaları gerekiyor. Bu durum da Filistinlilerin seyahat planı yapmasını zorlaşmaktadır. Ancak günümüzde bu zorlu süreçte birçok Filistinli Ramon havalimanı üzerinden seyahat etmektedir. Bu durum İsrail yönetiminin işine yaradığı için Filistin ve Ürdün’ün menfaatlerine aykırı bir durum teşkil etmektedir ve buda Filistin yönetiminin kabul ettiği bir durum değildir.

Enerji Kaynakları

Filistinle ilgili olarak öncelikle yer altı enerjilerinden ziyade çok değinilmeyen yenilenebilir enerji kaynaklarından bahsedeceğim. Filistin’in birçok bölgesi işgal edildikten sonra enerji gereksinimlerini karşılamak için büyük ölçüde İsrail’e bağımlı hale getirildi. Neredeyse tüm petrol ürünleri İsrail şirketleri aracılığıyla ithal edilmektedir. İsrail, Filistin’e enerji ithalatını kontrol ediyor ve böylece Filistin ile diğer ülkeler arasında açık elektrik ve petrol ürünleri ticaretini engelliyor.

  1-) Güneş Enerjisi

Güneş enerjisi, bölgedeki yüksek potansiyeli ile gelecekteki Filistin enerji arzına önemli bir katkı sağlayabilir. Filistin yılda yaklaşık 3.000 saat güneş ışığı alıyor ve ortalama 5,4 kWh/m güneş ısısına sahip. Evsel güneş enerjisiyle su ısıtma-arıtma sistemleri, evlerin ve dairelerin yaklaşık %70’inin bu tür sistemlere sahip olduğu Filistin’de yaygın olarak kullanılmaktadır. Aslında Filistin güneş enerjisi ile su arıtma-ısıtma sistemleri alanında önde gelen ülkelerden biridir. Bu arıtma-ısıtma sistemleri, Filistin pazarı için yeterli olduğu düşünülmekte olup yılda yaklaşık 24.000 adet üretim hızıyla Batı Şeria ve Gazze Şeridin’de yerel olarak üretilmekte ve iç pazarda ticari bir kol oluşturmaktadır. 

  2-) Jeotermal Enerji

Filistinlilerin ısıtma ve soğutma gereksinimleri, Ramallah merkezli MENA Jeotermalİ ile makul seviyelerde kullanıldığında ihtiyaçları karşılamaktadır. Bu jeotermal sistem, evleri ve binaları ısıtmak ve soğutmak için dünyada depolanan güneş enerjisini kullanmaktadır. MENA jeotermali isimli şirket Filistinli girişimci Khaled Al Sabawi tarafından kurulan ve sonucunda Filistin’in küresel jeotermal liginin içinde yer almasını sağlayan bir girişim olmuştur. 

  3-) Biyokütle Enerjisi

Biyokütle enerjisi ağırlıklı olarak ısınma amacıyla kullanılıyor ve Filistin enerji arzının yaklaşık %15’ini oluşturuyor olmakla birlikte bir tarım ekonomisi olan Filistin, biyokütle enerjisi için güçlü bir potansiyele sahiptir. Hayvan gübresi, kümes hayvanı çöpü ve mahsul atıklarından biyogaz üretimi için iyi bir potansiyele sahiptir.

 4-) Doğalgaz

Gazze’nin Deniz Ruhsatı, Gazze açıklarındaki tüm deniz sahasını kapsamaktadır. Yetkilendirmesi, Filistin Ulusal komitesi tarafından 1999 yılında British Gas (BG) ve CC Oil & Gas’a verildi. British Gas ruhsat işletmecisi olarak bilinmektedir. Sismik araştırmalar Doğu Akdeniz’de, Gazze’den yaklaşık 35 km açıkta, Levant Havzası’nda Gazze’nin gaz Potansiyeli olduğunu belirlemiştir. Bu keşfedilen gaz, ticari miktarlarda 1 trilyon fit küpü aştığı tahmin edilmektedir. 

Yazan: Tarık Kuruoğlu

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Divan Araştırma ve Eğitim Derneği’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.