İkinci Rusya-Afrika Zirvesinin Stratejik Analizi

27- 28 Temmuz 2023 tarihinde ikincisi düzenlenen Rusya-Afrika zirvesinde ana konu elbette ki tahıl koridorunun sona ermesi oldu. Bu noktada özellikle Afrikalı liderlerin besin kaynağına ulaşma noktasında ciddi endişeleri mevcutken Rusya Devlet Başkanı Putin’in bu devletlere tahıl noktasında güvence verdiği zirve içerisinde görülmektedir. İlk zirveden sonra geç düzenlenen bu zirvede Rusya-Ukrayna krizinin ana merceği haline geldi. Yapılan zirve de bir öncekine nazaran daha az katılımın gerçekleşmesi Rusya nezdinde ABD’nin etkisinin yüksek olduğuna vurgu yapıldı. Her en kadar 54 Afrika ülkesinden 50 devletin katılımı olsa da bunlardan sadece 17’si devlet başkanı düzeyinde katılım sağlamış oldu.

Küresel dünyada ulus devlet anlayışının nispeten azalması devletlerin varlığını tehlikeye sokmaktadır. Bu durumda ülkelerin uluslararası arenada görünür olmaları ve bunu Afrika kıtasında kullanmaları görünürlüğünü arttıracaktır. Rusya’nın da Çin gibi Afrika kıtasına geç girmesi dezavantaj olarak görünmektedir. Bu yüzden Rusya bu durumu kendi lehine çevirme noktasında başta askeri gücünü bölgede etkin kullanmaya başladı. Ardından jeostratejik konumunu kıtada yoğunlaştırarak karşılıklı çıkar doğrultusunda Afrikalı devletlerle ticaret anlaşmasını da etkin kullanmaktadır. Zirve içerisinde dikkat çeken konulardan birkaçı da nükleer enerji tesisi ve silah sevkiyatı gibi konularda yer aldı. Bu noktada zirvenin geleceğe dönük olumlu sürecin yaşanması için dile getirilen b u kararların aksamaz yapının içinde olması kaçınılmaz olmalıdır. Aksi taktirde sadece askeri örgüt olarak Rusya’nın Afrika’daki varlığı en nihayetinde tehlikeye dönüştürebilir. Bunun nedeni Afrika ülkelerinde yaşanan askeri darbelerin fazla olması gerek bölgedeki entegre çalışmalarını tehlikeye atacak gerekse bu bölgenin sonu gelmez kargaşanın hakimiyete maruz kalmasına neden olacaktır. Afrikalı devletlerin bu kaostan çıkması için güçlü devletlerle çeşitli anlaşmalar yaptığı bilinmektedir. Özellikle Rusya’nın dışında Çin ile ticaret hacminin yüksek olduğu bilinmektedir. Bu yüzden Rusya bu noktada kendi zirvesini gerçekleştirerek bölgede etkin güç olmanın yolunu izlemektedir. Lakin yapılan ikinci zirvenin geç yapılması ve Rusya’nın tahıl koridorunu feshetmesi Afrika’daki varlığını gittikçe zedelemeye yol açabilir.

Zirvenin gelecek perspektifinden bakılacak olunursa günümüze kadar gelinen Rusya -Afrika zirvesi boyunca alınan kararların bir an önce etkisini göstermiş olması gerekir. Aksi takdirde varlığı her an tehlikeye girebilir. Bilhassa Rusya’ya da yaşanan Wagner Lideri olan Prigojin’in darbe girişimi yapması Afrika’daki askeri varlığını da tehlikeye atabilir. Böylece Afrika’ya geç giren Rusya’nın Afrika ile ilişkileri uzamadan kesintiye uğrayan bir maceradan öteye gidemeyecektir.

Sonuç olarak bakıldığında Afrika ile ilişkileri noktasında Rusya’nın çalışmaları olsa da gelecek dönemlere de aktarabileceği elinde net bir tutum görülmemektedir. Rusya’nın Afrika’daki varlığı ticaret hacminin artması ve karşılıklı anlaşmalar ile düzenin oluşması gerekmektedir. Durum böyle olunca zirvenin geç yapılması ve devlet başkanlarının katılımı noktasında arka planda kalması Rusya’nın nihai Pazar amacı olan Afrika’da etkin rol oynaması da giderek zorlaşmaktadır. Bu durumda bir devletin, uluslararası alanda güçlü kalabilmenin en iyi yanı genişletilmiş coğrafyada varlığını sürdürmüş olması gerekir.

Kaynakça

Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Afrika’da Eksen Kayması: 2. Rusya-Afrika Zirvesi, AA., Erişim: 02.08.2023.

Leave A Comment

At vero eos et accusamus et iusto odio digni goikussimos ducimus qui to bonfo blanditiis praese. Ntium voluum deleniti atque.

Melbourne, Australia
(Sat - Thursday)
(10am - 05 pm)