Tarihsel süreci:
Türkiye ve Mısır arasında ilişkiler köklü geçmişe sahiptir. Tolunoğulları ile başlayan süreç Türklerin Anadolu’ya gelmesinden önce başlamıştır. Bu köklü ilişkiler toplumların arasındaki ilişkilerin daimi kalmasını sağlamıştır ve Baas akımları bu ilişkileri zedelese bile toplumların arasındaki kardeşlik bağını ortadan kaldıramamıştır.
Nasır döneminde Hür subayların darbe ile iktidara gelmesi ile birlikte iki devlet arasındaki ayrışmalar başlamıştır. Mısır’ın o dönemde Sovyet bloğuna yakınlaşması ve Türkiye’nin Batı bloğunda konumlanmasıyla birlikte iki devlet arasındaki ilişkileri bozan temel faktör olmuştur. İlişkilerin bozulmasındaki spesifik etkenler ise Bağdat paktının kurulması ve İsrail olmuştur. Nitekim Nasır Bağdat paktına karşı çıkmış ve Arap milliyetçiliğinde yükselen liderliğini tehlike altında hissetmiştir. Bağdat paktında İngiltere’nin önemli etkileri olması ve Türkiye’nin Batı bloğuna yönelik politikalar uygulaması Nasır’ın kendini tehdit altında hissetmesinin ve karşı pozisyon almasının temel nedenleri olmuştur. Türkiye’nin İsrail’i tanıyan ilk Müslüman devlet olması ve Ortadoğu’da İsrail karşıtı bir pozisyon almaması, Mısır’ın ise İsrail ile ciddi savaşlar ve krizler yaşaması ülkelerin ilişkilerini olumsuz etkilemiştir.
Ak Parti’nin Türkiye’de iktidara gelmesiyle birlikte değişen dış politika anlayışı ve dönüşüm geçiren Ortadoğu politikaları, Türkiye ve Mısır arasında olumlu gelişmelerin yeniden başlamasını sağlamış ve her iki devlet arasındaki ticari anlaşmalar ile ilişkilerde pozitif bir atmosfer oluşmuştur. Arap Baharı yaşanması ve Mısır’da Mursi yönetiminin iktidara gelmesiyle birlikte ikili ilişkiler ilerlemiş zirve noktasına ulaşmış ve birçok noktada ortak görüş sağlanmıştır. İlişkilerde oluşan bu pozitif hava ise Sisi’nin darbe ile iktidara gelmesiyle birlikte bozulmuştur. Mısır’da darbe yönetiminin iktidara gelmesine Türkiye tarafından sert tepki verilmiş, Mısır ise politikada Türkiye karşıtı bir pozisyon almıştır. Başta Doğu Akdeniz, Libya ve Müslüman Kardeşler olmak üzere birçok konuda karşıtlıklar oluşmuştur.
Normalleşmeyi Getiren Koşullar:
Son dönemde Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin normalleşmesini getiren faktörler ise ABD’nin Ortadoğu politikalarındaki değişimdir. Biden yönetiminin Ortadoğu’da krizlere aktif müdahil olmak istememesi ve Trump döneminde başlayan normalleşme trendinin Biden iktidarı tarafından desteklenmesi bölge ülkelerinin dış politikalarında ciddi değişikliğe yol açmıştır. Nitekim Arap Baharı ile başlayan bölge halklarının demokrasi taleplerinin kendi ülkelerine sıçramasını engellemek isteyen Suudi Arabistan ve BAE, Trump yönetiminin de desteğiyle çok aktif politikalar yürütmüş ve yoğun bir şekilde sert güç unsurlarını kullanmışlardır. Türkiye’nin ise bölge halklarının talepleri ve demokrasiyi desteklemesi üzerine Türkiye karşıtı bir koalisyon oluşmuş ve özellikle Libya iç savaşında ciddi rekabet yaşanmıştır. Benzer durum Doğu Akdeniz’de yaşanmıştır. Doğu Akdeniz Gaz Formu (DAGF) altında toplanan devletler Türkiye gibi en uzun kara şeridine sahip olan devleti dışlayarak bölgenin kaynaklarını paylaşmak istemişlerdir. Lakin Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşmanın ardından Libya iç savaşında darbecilerin desteklediği Hafter’in Trablus’ta yaşadığı yenilgi ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin istikrarlı duruşu Türkiye karşıtı oluşumları zora sokmuş ve Türkiye olmadan çözüm olmayacağı realitesini göstermiştir. ABD’de Biden’nın iktidara gelmesi ile birlikte ABD’nin Ortadoğu politikaları ciddi değişikliğe uğramıştır. Bu noktada BAE ile Suudi Arabistan ise dış politikalarında ciddi değişikliğe gitmiş ve Türkiye ile normalleşme adımlarını atmışlardır.
Dış politikada yaşanan gelişmeler ile birlikte Sisi’nin iç siyasette de aşması gereken sorunlar mevcuttur. Ekonomik kırılganlık ve artan nüfus ile orantılı bir şekilde yükselen enerji ihtiyacı Sisi yönetimi için büyük problemler oluşturmakta ve Covid-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi gelişmelerde Mısır ekonomisi üzerindeki baskıyı artırmaktadır.
Bahsedilen gelişmeler sonucunda normalleşme sürecine giren Türkiye ve Mısır ilişkileri bölgede birçok pozitif gelişmeyi tetikleyebilecek potansiyele sahiptir. İlk olarak ikili ilişkilerin normalleşmesi tarafların kendilerine önemli kazanımlar sağlayacaktır. Türkiye, Ortadoğu’da ve Doğu Akdeniz’de kendisine karşı oluşan koalisyon nedeniyle mali olarak zararlar görmüştür ayrıca tarafların diyalog kanallarını kapatması ve uzlaşma yerine sahada restleşmesi bölgenin krizlerini artırmıştır. Türkiye bu normalleşme süreciyle sorunların restleşerek değil diplomasi yoluyla çözülmesini sağlamak istemektedir. Türkiye ve Mısır arasında diplomatik ilişkiler problemli olsa bile ticari ilişkiler hiçbir zaman kesilmemiştir. Normalleşme ile birlikte ticari ilişkiler ve Türkiye’nin Mısır’a yatırımları önemli ölçüde artış gösterecektir. Bu durumda gerek Mısır ekonomisi gerek Türkiye ekonomisi kazançlı çıkacaktır. Son olarak Türkiye ve Mısır’ın Doğu Akdeniz’de uzlaşıya varması geriye kalan devletler için bağlayıcı olacaktır ve bu sayede bölgenin kaynaklarından üst düzey verim alınabilecektir.
Türkiye ve Mısır arasındaki normalleşme süreci her iki taraf için kazanımları olacak bir süreçtir lakin Ortadoğu’da diktatörlerin kişisel hırsları devlet menfaatlerini baskılıya bilmektedir. Aksi takdirde bölge jeopolitiğinde Türkiye ve Mısır normalleşmesi gerektirecek gelişmeler yaşanmaktadır ve bu iki dominant ülkenin uzlaşıya varması bölgeye istikrar ve güven ortamı getirebilecek kapasiteye sahiptir.
Yazan: Mehmet Akif Uçar
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Divan Araştırma ve Eğitim Derneği’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.