Sahel bölgesinde yer alan fakir bir ülke olan Nijer, bağımsızlığını kazanmış olsa da hem coğrafi hem de siyasi yapısındaki nedenlerden dolayı istikrarlı bir devlet değildir. 60’lı yıllarda Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasına rağmen ülke içerisinde kuraklık gibi doğal afetler ile karşı karşıya kalmıştır. Bu gibi süreçlerin oluşması hem ülkenin açlık sınırına ulaşmasına sebep olmuştur hem de Nijer’in siyasi yapısını olumsuz etkilemiştir. Günümüze kadar gelen süre zarfında Nijer Cumhuriyeti, beş defa darbe sürecine tanıklık etmiştir. Nispeten tam bağımsız yapısının olmaması bu durumun yaşanmasındaki en temel etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Halen günümüzde Fransızca’nın ana dil olarak kabul edilmesi bölgede farklı görüşlerin oluşmasına ve buna binaen etnik çatışmaların da yaşanmasına neden olmaktadır. Elbette ki bulunduğu coğrafyanın da ülkeyi kaosa sürüklemede etkisi vardır. Her ne kadar Nijer toprakları yüksek oranda uranyum bulundursa da devletin bu maddeyi çıkarma yetkisinin olmaması ülkenin ekonomik anlamda gelişmesini de önlemektedir. Ayrıca Sahel bölgesi itibariyle de kurak mevsimlerin yer alması ülkenin yaşanabilir bir yer olmasını da giderek zorlaştırmaktadır.
Geçtiğimiz Ağustos ayında Nijer’de yaşanan beşinci askeri darbe, başta komşu ülkeler olmak üzere Afrika kıtasında büyük etki yaratmıştır. Her ne kadar Nijer’de gerçekleşen bir darbe olsa da yaşanan bu durum diğer ülkelerin ekonomik ve siyasi yapısına da etkilemektedir. Nitekim Tunus’taki Arap Baharı süreci buna örnek olarak gösterilebilir. Yaşanan bu süreç başta bölge ülkelerini etkilese de zamanla Afrika kıtasına ve Orta Doğu topraklarını da etkilemiştir. Ayrıca Nijer’in bulunduğu Batı Afrika’daki Sahel bölgesi konumu itibariyle de ciddi terör gruplarının bulunduğu tehlikeli alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple Nijer başta olmak üzere tüm bölge devletlerinin nihai kalkınması daha da zorlaşmaktadır.
Nijer’in başını çektiği darbe sürecinin detayına inildiğinde ise; bağımsızlığını kazanmasından bu yana çokça darbeye maruz kalan bu topraklar, istikrarsızlığın da hüküm sürdüğü yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Son olarak 26 Temmuz 2023 tarihinde ordunun yönetime el koymasıyla beşinci darbe de gerçekleşmiştir. Ülkenin bağımsızlıktan sonraki kötü şansı nedeniyle darbe dönemlerinde iktidara gelen dönemin önemli ismi Mahamane Ousmane, 1996 yılında ordunun iktidara gelmesiyle devrilmiştir. İstikrarın ve adaletin zor olduğu bu bölgede mutlak demokrasiye ulaşmak zor gözükmektedir. Bir darbenin etkisi bile yıkıcı iken bağımsızlığını 1960 yılında kazanmış bir Afrika ülkesi için 5 darbenin yaşanması kalıcı demokratik hasarlara sebep olmaktadır.
26 Temmuz sabahı başlayan darbe sürecinde Nijer Cumhurbaşkanlığı, darbeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet karşıtı girişim” başlatıldığını duyurdu. Her ne kadar Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu başta olmak üzere Afrika Birliği, Birleşmiş Milletler gibi çok uluslu yapılar darbe sürecini kınasa da etkin bir rol oynamadılar. Darbenin başlanmasıyla Nijer Cumhurbaşkanı, darbeci askerler tarafından alıkonuldu. Darbenin akşamında halk, bu olaya karşı protesto girişiminde bulunsa da etkili bir sonuç yine gözlemlenmedi. Bir grup askerin ulusal televizyon kanalında darbe bildirisini okumasıyla ‘Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un devrildiği ve anayasanın askıya alındığı bildirildi.’ Darbeye sebep olarak da ülke içinde yaşanan sosyo-ekonomik sorunların başını çektiği bildirildi.
Darbe sürecinin ardından dünya basınında önemli yer edinen süreçte, birçok devlet Muhammed Bazum’a destek belirtilen açıklamalarda bulundu. Örneğin Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada seçimle başa gelen bir yönetimin darbe ile indirilmesine dikkat çekerek demokratik sürecin askıya alınmasını kınadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova yaptığı açıklamada Nijer’deki askeri darbe sürecini endişe ile takip ettiklerini belirterek bu sürecin daha barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Afrika Birliği ise darbe sürecinin sona ermesi gerektiğine çağrı yaparak 15 gün içinde darbeci grubun bu duruma son vermesi gerektiğini belirtti.
Darbe sonrası General Omar Tchiani, geçiş hükümeti olarak başa geleceğini bildirdi. En nihayetinde Sahel bölgesinde yer alan Nijer Devleti’nin günden güne demokratik süreçten uzaklaştığı görülmektedir. Ülkenin ekonomik yapısı zayıf olmasına rağmen ülke içindeki uranyum kaynaklarının kullanılamaması, ülkenin ekonomik kalkınmasını engellemekle kalmayıp, bağımsız olmadığını da kanıtlamaktadır. Oluşan bu durum devletin hem siyasi yapısına zarar vermekte hem de halkın açlık ile mücadele etmesine neden olmaktadır. Ayrıca ülkede yaşanan darbe başta olmak üzere herhangi bir sorun karşısında diğer komşu ülkeler olan Burkina Faso, Mali ve ÇAD gibi devletleri de olumsuz anlamda etkileyecektir. Bu süreçte Burkina Faso’nun yaptığı basın açıklamasında ise yaşanan bu darbeyi kendisine tehdit olarak algıladığını belirtmiştir.
Son olarak darbenin başladığı günden bu yana giderek artan şiddet ve terör olayları ülkeyi geri dönülmez bir kaosa sürüklemektedir. Yaşanan bu süreçte başta ABD olmak üzere Fransa’da Nijer hükümetine verdiği ekonomik desteği de azaltma yoluna gitmiştir. Nijer toprakları bulunduğu bölge itibariyle en geniş yüzölçümüne sahip ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden de Sahel bölgesinin kontrolünü sağlamak adına düzen oluşturulabilecek bir ülke olarak bilinmektedir. Lakin ülkenin son aylarda çıkmaza doğru sürüklenmesi çözülemeyen sorun haline gelmektedir. Burada yaşanan herhangi bir sorunun yorgun kıta Afrika’yı da çıkmaza sürükleyeceği aşikardır. Yavaş yavaş prangalarından kurtulmaya çalışan Afrika Birliği’ni zarara sokmakla kalmayacak geri dönülmez sorununda mirası haline gelecektir.
Kaynakça
- ERASLAN, F., Uluslararası koalisyonların ve terör örgütlerinin yeni mücadele alanı: Sahel bölgesi, AA, Erişim: 27 Eylül 2023.
- AKTAŞ, T., Nijer’de bağımsızlıktan bu yana 5 kez askeri darbe yapıldı, AA., Erişim: 27 Eylül 2023.
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/nijerde-bagimsizliktan-bu-yana-5-kez-askeri-darbe-yapildi/2959168
Yazan: Gamze Sertkayalı
* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Divan Araştırma ve Eğitim Derneği’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.