Ticari Diplomasi, günümüzde en yeni diplomasi türlerinden biridir. Özellikle küresel jeopolitiğin değişim içinde olduğu bir dönemde ticaretin bu değişimden etkilenmemesi elde değildir. Bu nedenle 21. Yy.’da diplomasi çeşitlerinin arttığı bir süreçte ticaret ve diplomasi kendi aralarında birbirlerini etkileyen alanlara dönüşmüştür. Ticari Diplomasi, genel anlamda ticarette var olan problemlerin diplomatik yollarla çözülmesidir. Aynı şekilde yurt dışı yatırım ve ekonomik katkı söz konusu olduğunda da Ticari Diplomasi devreye girmektedir. Ekonomik ve ticari sorunların daha fazla büyümemesi adına diplomatik unsurların devreye girerek problemin çözülmesini sağlamak Ticari Diplomasinin aktif kullanılması sadece bir noktasını göstermektedir. Diğer taraftan Ticari yolların, Ticari koşulların değişmesi Ticari Diplomasi başlığı altında değerlendirilebilmektedir. Öyle ki Ticari Diplomasiyi aktif kullanan kurum ve kuruluşlar da bulunmaktadır. Bu analizde de günümüzde büyük bir yer altı kaynaklarına sahip olan Türk Dünyası’nın Ticari Diplomasi üzerinde nasıl daha ileri bir potansiyele dönüşebileceği ele alınacaktır.
Öncelikle Ticari Diplomasi faaliyetleri gösteren bazı kurumlar şunlardır: Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve DEİK aynı zamanda DEİK çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Ticari Diplomasi faaliyeti gösteren başlıca kuruluşlardır. Bunun yanı sıra tabii olarak Ticaret Bakanlıkları ve Ticari Müşavirlikler de Ticari Diplomasi faaliyeti gösteren kurumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk Dünyası için faaliyet gösteren Ticari Diplomasi kuruluşları ise Ortak Türk Ticaret ve Sanayi Odası, Türk Yatırım Fonu ve yine DTİK gibi kuruluşları sıralayabiliriz. Türk Dünyası içerisindeki Ticari Diplomasi kuruluşlarını incelediğimizde Türk Devletleri Teşkilatı’nı ön plana çıkartabiliriz. Türk Devletleri Teşkilatına baktığımız zaman üye ve gözlemci ülkelerin ticaret hacmi yıldan yıla artmaktadır. Türk Devletlerinin kendi aralarındaki ticaret hacmi bu sene 42 milyar dolar oldu. Bunun yanında “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin en kilit noktalarından birisi “Zengezur Koridoru”. Azerbaycan sınırları içerisinde yer almaktadır. Geçmişten günümüze gelen İpek Yolu da yine aynı şekilde Türk Devletleri Teşkilatı sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu ve benzeri sebepler Türk Devletlerini Ticari Diplomasiyi aktif kullanma fırsatları sunmaktadır. Aynı zamanda Kazakistan’da yer alan “Aydınlık Yolu” projesi ve Çin-Pakistan Ticaret Yolu projesini “CPEC” Ticari Diplomasinin ele aldığı başlıca konular arasında yer almaya devam etmektedir. Dünya’da yer alan Ticaret yollarına baktığımız zaman Süveyş Kanalı ve Babülmendep gibi yolların günümüzdeki önemi daha fazla artmıştır. Örneğin Yemen ABD ticari gemilerine saldırıp Süveyş Kanalını kullanılmaz hale getirdiğinde Dünya ticareti olumsuz etkilenmiştir. Çünkü Dünya ticaretinin %12’si Süveyş Kanalından geçmektedir. Sadece bu örnek bile Ticari Diplomasiyi ön plana çıkarmaya yetmektedir. Aynı şekilde Çin’in Uzaya Ticari Diplomasi atacını da gönderdiğini eklemek gerekmektedir.
Sonuç olarak, Dünya’da Ticari Diplomasi ele alındığında bu diplomasi türünün önemi ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Türk Dünyası var olan kapasitesini, insan kaynağını şekillendirme de ve diplomasinin aktif kullanımında Ticari Diplomasi olanaklarını artırmalı ve Ticari Diplomasi unsurlarını her geçen sene yüksek seviyeye getirmelidir.
Kaynakça
https://www.turkicstates.org/tr/iliskili-kurumlar/ttso_6
YAZAN: Ömer Faruk Arslan