Türk Devletleri Teşkilatı’nın Yeni Bayrağı ve Anlamı

 

Türk milletinin tarihi boyunca vatan, millet ve bayrak sevgisi, kültür ve medeniyetinin temel yapı taşlarından biri olarak bilinmiştir. Bayrak, Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyet aşkını somutlaştıran kutsal bir sembol olarak hem kültür hem tarihi bir manaya sahip olmuştur. Türkler için bayrak, yalnızca bir sembol değil, millet olma bilincinin ve tarihsel devamlılığın bir yansımasının soyut örneğidir. Bayraklara duyulan bu sevginin kökleri, Türk mitolojisi ve tarihindeki renklere verilen derin anlamlarla ilişkilidir.

Türk mitolojisi ve tarihindeki bayraklarda kullanılan renkler, Türk milletinin manevi değerlerini, kültür kodları ve doğaya olan bağlılığını ifade eder. Her boy veya her Türk devleti, coğrafiye ve şartlardan dolayı anlam yüklediği farklı renklerin yönleriyle anlamlandırdığı bilinmektedir.  Kırmızı Türk milletinin cesaretini, fedakârlığını ve bağımsızlık uğruna dökülen kanları temsil ediyor. Kırmızı, Hunlardan Osmanlı’ya kadar birçok Türk devletinin bayraklarında yer almış ve bağımsızlık mefkûresini vurgulaya gelmiştir. Mavi; gökyüzünü ve Gök Tanrı inancını temsil eden, Türklerin göçebe yaşamındaki özgürlük tutkusunun ve engin ufuklara olan bağlılığının sembolüdür. Göktürklerin bayraklarında mavi renk, bu ideali güçlü bir şekilde yansıtmaktadır. Beyaz; hoşgörüyü, adaleti ve barışı ifade eden ak renk, aynı zamanda asil bir ruhun ve temiz bir vicdanın sembolü olarak bilinmektedir. Yeşil ise bereketi ve huzuru temsil eder. Türk mitolojisinde kutsal ormanları ve doğayı simgeler. İslamiyet’in kabulünden sonra bu renk, aynı zamanda maneviyat ve dini bir kimliğin de sorumluluğunu üstlendi. Sarı, siyah ve buna benzer diğer renkler de vatan topraklarında milletimize bir anlam kazandırarak dalgalanmıştır. Bu renkler, Türk milletinin kültürünü çeşitliliğini yansıtırken birliğin ve ortak bilincin de sembolü olduğunu geçtiğimiz günlerde hepimiz şahidi olduk. Türkler için bayrak, yalnızca fiziksel bir sembol değil, geçmişin mirası ve geleceğin güvencesidir, desek mübalağa olmaz. Türkistan’dan Anadolu’ya kadar taşıdıkları bayraklarına duydukları sevgi ve bağlılık, millet olma bilincinin en güçlü göstergelerinden biridir. Türklerin bayrağına ve renklerine verdiği değer; onun tarihine, diline kültürüne ve manevi değerlerine olan bağlılığını açıkça göstermektedir. Kültür, dil, tarih ve diğer değerlerimizin TDT öncülüğünde yeniden uyandığını görmekteyiz. “Güç birlikten doğar.” sözüne istinaden TDT, Türk dünyasının birlikteliğini sağlamayı kendisine bir vazife edinmiş durumdadır. Bayrağın merkezinde yer alan sekiz köşeli yıldız, yalnızca bir şekil olmaktan çok ötededir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi mimaride, el sanatlarında hatta kültürümüzün her köşesinde yer verdiğimiz bir sembolün tercih edilmesi her yönüyle makuldü. Türkler dünyanın en kadim milletlerinden biri olarak yeryüzünde var olma kavgası verirken dahi bayrağı diktiği yerde dalgalandırmışlardır. Tabi ki tüm bunları beylikler ve hanlıklar, hepsi bir yakadan baş çıkarıp aynı bayrak için savaşmışlardı.

Yeni Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bayrağının, Türk dünyasının tarihi kültür kodlarından ve değerlerinden modern bir tasarım işlenerek üye devletlerarasında, sembol düzleminde birleştirici unsur oluşturduğunu söylemek mümkündür. TDT, üye devletlerarasındaki iş birliklerini sembol ve eylem düzleminde gerçekleştirerek uluslararası kamuoyuna da bir mesaj vermiş oldu. Bugün, Türk devletlerinin bu birlik ruhunun yeniden canlandığına hep beraber tanıklık ediyoruz. Sekiz köşeli yıldız, Türk dünyasının temelini oluşturan erdemleri ve kültürel değerleri temsil ederken, mavi zemin; güçlü birliği, gökyüzünü ve özgürlüğü ifade ediyor. Bu bayrak, farklı coğrafyalarda yaşayan Türk devletlerinin, ortak bir kimlik ve amaç doğrultusunda hareket ettiğinin görsel bir işareti ve yeni kızıl elması olmaya devam etmektedir. Türk Devletleri Teşkilatı, tarihsel bağları günümüzün küresel dinamikleriyle birleştirerek ekonomik, kültürel ve siyasi iş birliklerini güçlendirme hedefinde emin adımlarla ilerliyor. Bu bağlamda, yeni bayrak etrafında birleşen Türk Devletleri, tarihsel köklerinden ilham alarak modern dünyada güçlü bir birlik oluşturma yolunda önemli işlerin temelini atmış bulunmaktadır. Türklerde bayrak, yalnızca fiziksel bir nesne olmayıp bir maneviyat taşıyıcı olduğunu da eski kaynaklarda görmekteyiz. Bayrağın dalgalanması, milletin varlığının devam ettiğini; bayrağın yere düşmesi, devletin düşüşünü zayıfladığının nişanesidir ki bundan dolayı bugün de bayrağı hep beraber yükseltme kararı ziyadesiyle yerinde bir iş olmuştur. Yine aynı şekilde Türkler; tarih boyunca bayraklarının altında korunmuş, huzur bulmuş ve güven içinde yaşamış yaşatmıştır. Türk mitolojisi ve tarihindeki kutsal anlamlar, bugünkü modern Türk dünyasının da ortak idealleriyle birleşmiş bulunmaktadır. Bu ortak bayrak, Türk milletinin kadim ruhunu ve modern vizyonunu bir arada yansıtarak tüm insanlığa barış, huzur ve birlik mesajı vermiştir. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan (gözlemci), Macaristan (gözlemci), KKTC (gözlemci) devletleri için de önemli olan sekiz köşeli yıldızın bu devletlerin arasında da bilinip kullanılması, halkımız tarafından da benimsenmiş bir durumda olduğu açıktır. Bayrak, yalnızca bu ülkeleri değil; aynı zamanda tarih boyunca var olmuş Türk devletlerinin mefkûrelerini ve ruhunu da üstlenmiş bir vaziyettedir.

 

Kaynakça:

Çelik, E. Türk halk kültüründe renk ve işaret sembolleri (Master’sthesis, Sosyal Bilimler Enstitüsü).

ŞANLI, S., & Boratav, O. (2024). Selçuklu Çini Süslemede Minai Tekniği. AcademicSocialResourcesJournal7(37), 618-623.

Aslan, Y., & Duran, R. (2021). TÜRK SANATINDA “CENNET” DAMGASI VE TÜRK KÜLTÜRÜNDE SEKİZE “8” YÜKLENEN ANLAMLAR. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, (51), 383-405.

Genç, R. (1997). Türk inanışları ile millî geleneklerinde renkler ve sarı-kırmızı-yeşil. Erdem9(27), 1075-1110.

YAZAN: Babur Mirza KAMİLOV