Giriş
Rusya-Ukrayna Savaşı, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna topraklarının bir kısmını işgal etmesiyle başlamıştır. Bu süreçte Ukrayna NATO’dan fiili-askeri yardım beklemiş ve Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik başvurusunda bulunmuştur. Ancak NATO savaşa girmemesi ve AB üyeliğinin reddedilmesi ile birlikte Ukrayna’nın beklentileri karşılıksız kalmıştır.
Küresel bir güvenlik ve ekonomik kriz halini alan bu savaşın ilk günlerinden itibaren Türkiye, bölgedeki istikrarı korumak ve güvenliğini sağlamak için aktif bir şekilde çalışmaktadır. Özellikle Karadeniz bölgesinde dengeleri korumaya yönelik diplomatik, askeri ve siyasi adımlar atarak, bölgedeki çatışmaların Türkiye’ye olumsuz etkilerini en aza indirmeye çaba göstermektedir. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan itidalli davranmaya özen göstererek, savaşan her iki taraf ile de görüşmelerin sürdürülmesine önem vermiştir. Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti, baştan beri başarılı bir şekilde denge politikası izleyen ülkelerden biri olmuştur.
Dengeli Dış Politika
Coğrafi konumu gereği hem Batı hem de Rusya ile güçlü bağlara sahip olan Türkiye, NATO üyeliğinin sağladığı imkanları kullanırken, aynı zamanda Rusya ile de stratejik ilişkilerini sürdürmüştür. Bir NATO üyesi olarak, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunmuş ve Rus işgalini kınamıştır. Ukrayna’nın Rusya’ya karşı direnişinde Türkiye’nin askeri yardımı ve yerli Bayraktar TB2 insansız hava araçlarının önemli bir role sahip olduğu da aşikardır. Ukrayna Savaşı’nda NATO ile birlikte hareket etmenin yanı sıra aynı zamanda Moskova yönetimine karşı uygulanan yaptırımlara katılmaktan da kaçınmış ve Putin ile ilişkilerini korumuştur.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırının bir “savaş” olduğu vurgusunu yapmakta olan Türkiye Cumhuriyeti, -kendisine boğazlar üzerinde kontrol yetkisi veren ve özellikle savaş zamanlarında belirli kısıtlamalar koymasına izin tanıyan- Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni (1936) uygulama kararı alarak Karadeniz’deki dengeyi koruma politikası uygulamıştır. Ankara aldığı bu karar ile Avrupa’nın Moskova’ya uyguladığı yaptırımlara doğrudan katılmayıp, Rusya’ya karşı diplomatik bir hamle yapmıştır. Türkiye’nin bu tavrı başta ABD olmak üzere diğer Batı ülkeleri tarafından takdir görmüştür.
Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması
Milyonlarca insanı gıda için karşılanamayacak fiyatlar ödemekten kurtaracak olan Tahıl Koridoru anlaşması, zorlu ve uzun görüşmelerin ardından 22 Temmuz’da İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda Türkiye ve BM arabuluculuğunda imzalanmıştır. Girişim kapsamında taraflar, tahıl taşımacılığı için İstanbul’da ortak bir operasyon merkezi kurulması konusunda anlaşmışlardır. Karadeniz Girişimi, milyonlarca ton tahıl ve diğer gıda ürününün Ukrayna limanlarından çıkışını sağlayarak küresel gıda güvenliğinde kritik bir rol üstlenmiştir. Temmuz 2022’de İstanbul’da imzalanan anlaşma, Ukrayna’nın tahıl, gıda ürünleri ve gübresinin küresel pazarlara ulaşmasını sağlayarak dünya genelinde gıda fiyatlarının istikrarına katkıda bulunmuş ve düşük gelirli ülkelerde kıtlığın önlenmesine yardımcı olmuştur. Bu girişim sayesinde Ukrayna’nın deniz ihracatının kısmen yeniden başlaması, hayati öneme sahip gıda ürünlerinin önündeki engelleri ortadan kaldırmıştır. Girişim, hayati gıda kaynaklarının kısmen piyasaya sürülmesini sağlayarak Ukraynalı çiftçilere üretim ve hasatta belli bir öngörülebilirlik kazandırmış ve kritik nakliye yollarını yeniden canlandırmıştır.
Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nda Rusya tahılın en az gelişmiş, fakir Afrika ülkelerine gönderilmesi hususunda net bir tavır almış ve tahılın yüzde 44’ü Avrupa ülkelerine gittiği taktirde buna Rusya olumlu bakmayacağını belirtmiştir. Birleşmiş Milletlerin kolaylaştırıcılığı, Türkiye’nin öncülüğü, Rusya ve Ukrayna’nın yapıcı tutumları sayesinde imzalanan anlaşma, süresi dolduktan sonra birçok uzatılmıştır. En son alınan uzatma kararının süresi 17 Temmuz’da dolmuş ve bundan sonra Tahıl Koridoru Anlaşması fiilen son bulmuş, durdurulmuştur.
Türkiye’nin Enerji Politikaları
Jeopolitik konumu itibarıyla Türkiye, başta Orta Doğu ve Hazar Havzası olmak üzere, küresel ölçekte kanıtlanmış doğalgaz ve petrol rezervlerinin yaklaşık %60’ına ev sahipliği yapan bir bölgeye komşudur. Bu stratejik konumu, Türkiye’yi söz konusu enerji kaynaklarının Avrupa Birliği ülkelerine taşınmasında kilit bir transit noktası haline getirmektedir. Bununla birlikte, enerji talebini karşılama noktasında yaklaşık %74 oranında dışa bağımlı olan Türkiye’nin, enerji stratejisinin çok yönlü yapısı ve enerjide dışa bağımlılığı bu alanda uluslararası ilişkilerin önemini artırmaktadır.
Ukrayna Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Avrupa, Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmak için çabalamaya başlamıştır. Bu kapsamda rezervleri, potansiyelleri ve jeopolitik konumları itibariyle Türkiye ve diğer Türk Devletleri Batı’nın enerji politikalarında alternatif ülkeler olarak öne çıkmıştır. Rus gazını Avrupa’ya ulaştıran Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa boru hatlarının devre dışı kalmasıyla birlikte, Ukrayna üzerinden yapılan gaz sevkiyatının da durma ihtimali doğmuştur. Bu bağlamda, Türkiye, Türk Akım boru hattı aracılığıyla Rus gazının Avrupa’ya taşınmasında tek geçiş güzergâhı olarak öne çıkmaktadır. Türkiye aynı zamanda, savaşın yarattığı enerji krizi ortamında, enerji tedarikini çeşitlendirmek amacıyla alternatif kaynaklara yönelerek Azerbaycan, Cezayir ve Nijerya gibi ülkelerle olan enerji ilişkilerini güçlendirmiştir.
Enerji politikalarında kaynak çeşitliliğinin artırılması, yenilenebilir enerjiye yatırım yapılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendirerek küresel krizlere karşı daha dirençli bir altyapıya sahip olmasına katkı sağlamaktadır.
Arabuluculuk Rolü
Ukrayna Savaşı’nın başladığı 2022 yılından beri Türkiye, arabuluculuk girişiminde bulunmuştur. Eylül 2022’de gerçekleşen esir takası sonrasında Türkiye’nin konumunun önemi vurgulanmıştır. Batılı devletler ile Rusya arasında gergin ilişkiler mevcutken Türkiye Rusya ile ilişkisinde açık olmuş ve bu durum arabuluculuk sürecinde Türkiye’yi güçlü bir aktör olarak öne çıkarmıştır. Nitekim Türkiye’nin arabuluculuk niyetleri Cumhurbaşkanı, Dışişleri temsilcileri ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tarafından açık bir şekilde ifade edilmiştir. Bu doğrultuda -birincisi Antalya Diplomasi Forumunda, ikincisi Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde olmak üzere- savaşın her iki tarafını da iki kez bir araya getirmiştir.
Ankara; savaşın başından beri Ukrayna’ya askeri destek vermiş hem Rusya hem de Ukrayna ile ticaretini sürdürmüş, çeşitli müzakereler düzenlemiş, Karadeniz’e deniz trafiğini kısıtlamış ve müttefiklerini de çatışmanın kapsamını genişletebilecek adımlar atmaları konusunda uyarmıştır. Türkiye, Moskova ile ticari ve diplomatik bağları sürdürerek savaşı yönlendiren gerilimleri kontrol altına almayı hedeflemiştir.
Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın barışçıl yollarla sona erdirilmesi ve çatışmanın küresel etkilerinin hafifletilmesi amacıyla aktif diplomatik girişimlerde bulunan kilit aktörlerden biri olarak öne çıkmıştır. Jeopolitik konumu, savunma sanayii, enerji sistemindeki rolü, yenilenebilir enerji imkânları, stratejik ulaşım güzergahlarına erişimi, altyapısı ve genç nüfusu bakımından birçok avantaja sahiptir. Türkiye’nin Ukrayna, Orta Doğu, Balkanlar ve Afrika Boynuzundaki krizlerle ilgili çabalarından yola çıkarak kriz çözmek konusunda deneyim sahibi olduğunu söylemek mümkündür. Zelenskiy’nin Türkiye ziyaretleri, Rusya’nın Ankara ile temasları, ABD ve Rusya heyetlerinin Türkiye’de görüşmesi gibi örnekler Türkiye’nin yalnızca bölgesel bir aktör değil aynı zamanda küresel müzakere süreçlerinde de güven noktası olduğunu göstermektedir. Erdoğan, Rusya-Ukrayna çatışmasındaki diplomatik çabalarını vurgulamış ve Türkiye’nin, adil ve kalıcı bir barış için rol oynamaya devam edeceğini dile getirmiştir.
Oval Ofis Tartışması ve Ukrayna Zirvesi
Zelenskiy ve Trump, 28 Şubat 2025 tarihinde ABD’nin ev sahipliğinde Oval Ofiste bir araya gelmiş ve bu toplantıda dünyayı şok eden tatsız anlar yaşanmıştı. Ukraynalı lidere Rusya ile barış görüşmelerine başlaması için baskı yapmaya çalışarak sözünü kesmişti. Ukrayna’yı savaşa teşvik eden ve hatta müzakere sürecinden çekilmesini isteyen önceki ABD yönetimi olsa da Trump günümüzde Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’i üçüncü dünya savaşını tetiklemeye çalışmakla suçlamaktadır. 28 Şubat’taki görüşmenin temel nedeni esasında Ukrayna’nın değerli madenlerinin ABD’ye devri için nadir elementler anlaşmasının imzalanacak olmasıydı. Nitekim Zelenskiy bu görüşme esnasında kendisine uygulanan muameleye katlanmayıp görüşmeden ayrılması nedeniyle anlaşma imzalanamamıştır. Trump bu olayın ardından Zelenskiy’i barışa gönlü olmamakla suçlayarak ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımın “durdurulması” talimatını vermiştir. Ayrıca Trump, Moskova ile anlaşmanın Kiev’den daha kolay olabileceğini dile getirmiştir. Daha sonra Londra’da gerçekleşen Ukrayna Zirvesi’nin ardından Trump 4 Mart’ta ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada Zelenskiy’den yeni aldığını söylediği bir mektubu okumuştur. Bu mektuba göre Zelenskiy; “sizin için uygun olan herhangi bir zamanda” ifadelerini kullanarak mineraller ve güvenlik konusunda bir anlaşma imzalamaya hazır olduğunu belirtmiştir.
Biden yönetimi, Ukrayna’nın Rusya’nın iktidara gelmesini engelleme yeteneğinin uluslararası düzeni korumak için kritik öneme sahip olduğunu savunarak kendisini Ukrayna’nın sadık bir müttefiki olarak konumlandırdı. Ancak Trump, Ukrayna’nın savaşı daha hızlı sonlandırmak için tavizler vermesi gerekebileceğini söyledi.ABD’nin bu sert tavrı, safını değiştirmiş gibi görünmesi, Moskova ile yakınlaşması ve Zelenskiy’i “barışa” zorlamak için attığı adımlar; Avrupa güvenlik mimarisinde Türkiye’nin stratejik konumunu güçlendirmiştir.
Oval ofiste yaşanan skandalın ardından Britanya ev sahipliğinde Londra’da bir Ukrayna Zirvesi düzenlenmiştir. Birleşik Krallık başbakanı Starmer bu zirveye çağrıyı, “Ukrayna için en iyi sonucu garanti altına almak, Avrupa’nın güvenliğini korumak ve ortak geleceğimizi güvence altına almak için bir araya gelme zamanıdır” sözleri ile yapmıştır. Ukrayna’ya güvenlik garantilerinin verilmesi ve ülkede barış gücü askerlerinin konuşlandırılması önerilerinin ele alınacağı zirveye; Ukrayna, Almanya, Fransa, İtalya, Danimarka, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, Finlandiya, İsveç, Çekya, Romanya ile NATO ve AB’nin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti de davet edilmiştir. Bu zirveye katılmadan önce Türki Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Ukrayna savaşı ile ilgili son gelişmelerin ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Bu durum esasen Türkiye Cumhuriyeti’nin savaş boyunca özen gösterdiği itidalli davranışlarından biri olarak da yorumlanabilir.
Hakan Fidan düzenlenen bu Avrupalı liderler toplantısına katılmadan önce Ankara’nın Ukrayna ve Rusya arasındaki barış görüşmelerine ev sahipliği yapma teklifini yineleyeceği; Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan bağlılığını teyit edeceği yönünde açıklama yapmıştır. Fidan’ın söz konusu zirvede “Mart 2022’de Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptığını” ve “Türkiye’nin önümüzdeki dönemde de bu rolü üstlenmeye hazır olduğunu ”vurgulayacağı ve tüm tarafların ortak olarak kalıcı bölgesel güvenlik ve istikrarın yanı sıra ekonomik refaha da odaklanması gerektiğini dile getireceği bilinmekteydi.
Liderler toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Starmer, dört noktada mutabakata varıldığı yönünde açıklama yapmıştır: Ukrayna’ya askeri yardım akışını sürdürmek ve Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı artırmaya devam etmek; herhangi bir kalıcı barışın Ukrayna’nın egemenliğini ve güvenliğini garanti altına alması gerektiği ve Ukrayna’nın herhangi bir barış görüşmesinde hazır bulunması gerektiği; Ukrayna’nın gelecekteki herhangi bir işgali caydırmak için savunma yeteneklerini artırmak; Ukrayna’yı savunmak ve sonrasında barışı garanti altına almak için “gönüllüler koalisyonu” oluşturmak.
Hakan Fidan gerçekleşen zirvenin ardından ABD’nin Ukrayna’daki savaşa ilişkin değİşen tutumunun Avrupa Birliği içinde farklı bakış açılarına yol açtığını söylemiş ayrıca; Türkiye’nin Ukrayna’daki barış çabaları ve Avrupa’nın güvenlik mimarisinin yeniden inşasındaki önemli rolünü vurgulamıştır.
Sonuç
Türkiye, Rusya ile Batı arasında dengeleyici bir rol üstlenerek, bölgesel istikrarın sağlanması ve barışın tesisine yönelik çabalarını sürdürmektedir. Çatışmada sürekli olarak arabulucu rolünü üstlenmiş, artık yürürlükte olmayan Karadeniz Tahıl Anlaşması da dahil olmak üzere daha önceki müzakerelere aracılık etmiştir. Türkiye’nin sanayi üretimi, stratejik mineral kaynakları ve enerji transitindeki konumu, ülkeyi Avrupa için birincil tedarik zinciri merkezi haline getirerek Ankara’nın ekonomik ve jeopolitik önemini artırmaktadır. Uluslararası toplumun Ukrayna’da istikrara giden yolu aradığı bir dönemde, Türkiye’nin diplomatik çabalarının gelecekteki barış girişimlerinin şekillenmesinde önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Şüphesiz Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçası olan Türkiye’nin bu süreçteki pozisyonu, Ukrayna ve Avrupa’nın jeopolitik istikrarı açısından temel bir belirleyici faktördür.
KAYNAKÇA
AikmanIan, TomBateman, “Trump saysUkraine ‘moredifficult’ todealwiththanRussia”, BBC News, 08.03.2025, https://www.bbc.com/news/articles/crknjxj3n4zo (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Aktaş, M., Bağra, A. (2023). “Rusya Ukrayna Savaşı ve Türkiye’nin Enerji Politikaları”, International SocialMentalityandResearcherThinkersJournal, 5228-5241.
“Avrupa’nın Enerji Güvenliğinde Türkiye’nin Stratejik Önemi Artıyor”, FokusPlus, 05.01.2025, https://www.fokusplus.com/ekonomi/avrupanin-enerji-guvenliginde-turkiyenin-stratejik-onemi-artiyor (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“Britanya’da Ukrayna zirvesi: Türkiye de katılacak”, Diken, 02.03.2025, https://www.diken.com.tr/britanyada-ukrayna-zirvesi-turkiye-de-katilacak/ (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
ChittyAbby& AP, “Trump, Zelenskiy ile tartışmalı geçen Oval Ofis toplantısının ardından ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımını durdurdu”, Euro News, 04.03.2025, https://tr.euronews.com/2025/03/04/trump-zelenskiy-ile-tartismali-gecen-oval-ofis-toplantisinin-ardindan-abdnin-ukraynaya-ask (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Cura Ali, “Kremlin: Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması durduruldu”, AA, 17.07.2023, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kremlin-karadeniz-tahil-koridoru-anlasmasi-durduruldu/2947583 (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Çelik Burak Can, “Ukrayna-Rusya Savaşında Türkiye: Jeopolitik Bir Analiz”, TUDPAM- Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi, https://tudpam.org/ukrayna-rusya-savasinda-turkiye-jeopolitik-bir-analiz/ (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
Çınar Huriye Yıldırım, (2024), “Rusya-Ukrayna Savaşının Türkiye-Ukrayna İlişkilerine İzdüşümü”, İstanbul Kent Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, Cilt: 5 Sayı: 1, (ss. 17-31).
“Dışişleri Bakan Fidan Londra’ya gidiyor: İşte Türkiye’nin Ukrayna toplantısında vereceği mesajlar”, NTV, 01.03.2025, https://www.ntv.com.tr/dunya/disisleri-bakan-fidan-londraya-gidiyor-iste-turkiyenin-ukrayna-toplantisinda-verecegi-mesajlar,DktxRGtMeUSK_b6ZUDtkzg (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Direskeneli Haluk, “Ukrayna savaşı ve Türkiye’nin enerji güvenliği”, 13.12.2024, https://www.enerjigunlugu.net/ukrayna-savasi-ve-turkiyenin-enerji-guvenligi-32274yy.htm (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Duran Burhanettin, “Graincorridor, summitsandTurkey’spolicy”, Daily Sabah, https://www.dailysabah.com/opinion/columns/grain-corridor-summits-and-turkeys-policy (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
Dündar Mehmet Furkan, “Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizinin çözümüne çok boyutlu katkısı”, AA, 27.02.2025, https://www.aa.com.tr/tr/analiz/turkiyenin-rusya-ukrayna-krizinin-cozumune-cok-boyutlu-katkisi/3494840 (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“Erdoğan: Türkiye, Rusya-Ukrayna barış sürecini desteklemeyi sürdürecek”, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 25.02.2025, https://www.iletisim.gov.tr/turkce/dis_basinda_turkiye/detay/erdogan-turkiye-rusya-ukrayna-baris-surecini-desteklemeyi-surdurecek-cin (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
GumrukcuTuvan, “Turkeytorepeatofferto host Ukraine-Russiapeacetalks at Londonsummit, sourcesays”, Reuters, 01.03.2025, https://www.reuters.com/world/europe/turkey-repeat-offer-host-ukraine-russia-peace-talks-london-summit-source-says-2025-03-01/ (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın iki ay daha uzatılmasına karar verildi”, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, 17.05.2023, https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/147201/-karadeniz-tahil-koridoru-anlasmasi-nin-iki-ay-daha-uzatilmasina-karar-verildi- (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
“Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi’nin devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz”, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, 04.09.2023, https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/149256/-karadeniz-tahil-koridoru-girisimi-nin-devam-ettirilmesi-gerektigine-inaniyoruz- (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
“Londra’da Ukrayna zirvesi: İngiltere Başbakanı Starmer’ın ‘nadir bir an’ dediği zirvenin gündeminde ne var?”, BBC News Türkçe, 01.03.2025, https://www.bbc.com/turkce/articles/czrnvprv7n6o (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Miş Nebi, “ABD’ye Karşı Avrupa Kendini Nasıl Savunacak?”, SETA, 03.03.2025, https://www.setav.org/abdye-karsi-avrupa-kendini-nasil-savunacak (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“Montrö Boğazlar Sözleşmesi: Türkiye’nin hamlesi ne anlama geliyor, Rusya-Ukrayna krizinin seyri değişebilir mi?”, BBC News Türkçe, 1 Mart 2022, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60571805 (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
“Oneyear of the Black SeaInitiative: Keyfactsandfigures”, United Nations, https://news.un.org/en/story/2023/07/1138532 (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
Özsoy Bahar, “Rusya-Ukrayna Savaşı Gölgesinde AB Enerji Politikaları ve Türk Devletleri”, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Akademi İktisadi ve İdari Bilimler Kongresi Özel Sayısı (2023) 43-66.
RichOutzen, “Turkeywantstoendthewar in Ukraine-andmighthave a formulato do it”, AtlanticCouncil, 28.08.2024, https://www.atlanticcouncil.org/blogs/turkeysource/turkey-wants-to-end-the-war-in-ukraine-and-might-have-a-formula-to-do-it/ (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Spicer Jonathan, “Turkeytoimplementpactlimiting Russian warshipsto Black Sea”, Reuters, https://www.reuters.com/world/middle-east/turkey-implement-international-pact-access-shipping-straits-due-ukraine-war-2022-02-27/ (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
Türkgenci Yavuz, “Instrengtheningitssecurityarchitecture, Europe shouldn’tdiscountTürkiye’s role”, AtlanticCouncil, 21.02.2025, https://www.atlanticcouncil.org/blogs/turkeysource/in-strengthening-its-security-architecture-europe-shouldnt-discount-turkiyes-role/ (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“Türkiye is crucialforpeace in Ukraine, reconstruction of Europe’ssecurityarchitecture – Fidan”, TRT World, 03.03.2025, https://trt.global/world/article/27b4eae7157f (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“Türkiye, Ukrayna-Rusya barış görüşmelerine ev sahipliği yapma teklifini Londra zirvesinde yineleyecek (İngiltere)”, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 01.03.2025, https://www.iletisim.gov.tr/turkce/dis_basinda_turkiye/detay/turkiye-ukrayna-rusya-baris-gorusmelerine-ev-sahipligi-yapma-teklifini-londra-zirvesinde-yineleyecek-ingiltere (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Türkiye’nin Uluslararası Enerji Stratejisi”, Türkiye Cumhuriyeti Dış işleri Bakanlığı, https://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
“What is the Black SeaInitiative?”, United Nations, https://www.un.org/en/video/what-black-sea-initiative-un-explained (Erişim Tarihi: 07.03.2025).
WhisnantGabeand Andrew Stanton, “White House PushesBack on Possible US-Ukraine Mineral DealSigning-Reports”, Newsweek, 04.03.2025, https://www.newsweek.com/us-ukraine-set-sign-minerals-deal-amid-trump-zelensky-tensions-2039543 (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
WongVicky, “Starmerannounces ‘coalition of thewilling’ toguaranteeUkrainepeace”, BBC, https://www.bbc.com/news/articles/c9vygkzkkrvo (Erişim Tarihi: 09.03.2025).
Yumuşak Tayfur, “Türkiye’nin Rusya – Ukrayna Savaşı’ndaki Arabuluculuk Rolünün Değerlendirilmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 1, 2023, (ss. 165-194).
Zurcher Anthony, “Trump says he is ‘justgettingstarted’ in speechto US Congress”, BBC News, 05.03.2025, https://www.bbc.com/news/articles/ckgn3v0rdx2o (Erişim Tarihi: 05.03.2025).
YAZAN: ZEYNEP AYDOĞAN